Son zamanlarda mahkemeleri meşgul eden konulardan biri olan hakaret kavramı hakkında detaylı bilgi sahibi olmamak, hakarete uğradığını iddia eden kişilerinde yasal olarak boşa zaman kaybına neden olmaktadır. Peki, hakaret nedir? Neler hakaret suçu kapsamına girer? Vereceğimiz bilgileri detaylı inceleyerek, size karşı takınılan tutumun hakaret suçu kapsamına girip girmeyeceğini rahatlıkla öğrenebilirsiniz.
Hakarete uğradığını düşünen kişi, hakaret eden kişi hakkında dava açarak hakkını yasal zeminlerde arayabilir. Aksi halde bu hakaretlerin devamı gelebileceği gibi mağdurun bu durumda herhangi bir eylemde bulunmaması nedeniyle, saldırganın hakaretlerini ağırlaştırması söz konusu olduğu gibi tehdit eylemi ya da doğrudan fiziki saldırıya geçme eylemlerini gerçekleştirilmesi söz konusu olabilir.
Kesinlikle karşı hakarette ya da tehditte bulunulmadan, hukuki yollara avukat kanalıyla başvuru yapılması en doğru olan yoldur. Hakaretvar.com olarak, sizlerin bu tip sorunlarınızın daha iyi şartlarda çözülmesi ve sonuca ulaşabilmeniz için, hukuki destek alabilmenize imkân sağlıyoruz.
Bir şahsa ya da kurumsal kimliğe karşı sarf edilen aşağılayıcı, küçültücü ve farklı alanlarda küçük düşürücü söz ve eylemler bütünüdür diyerek, hakaret nedir? Sorusuna genel bir cevap verebiliriz. Hakaret genellikle insanların onurlarının kırılmasına neden olan sözlü ya da fiziki eylemler bütünü olduğu gibi, toplumun değerlerine ve ticari önem taşıyan kurumsal kimliğe karşıda yapılabilmektedir. Ancak örnek mahkeme kararları, mahkemelerin hakarete uğradığını iddia eden kişilerin her başvurusunu hakaret olarak tanımlamadığı göstermektedir. En azından böyle durumlarda avukatlar vasıtasıyla hukuki yardım almak, hakarete uğrayan kişinin yasal haklarını sonuna kadar kullanılması ve haklılığını ispat edebilmesi adına önemlidir. Zaten hakaretvar.com internet sitesi de bu gibi durumlara farklı bir bakış açısı getirerek, sizlerin daha iyi bir hukuki hizmet ve destek alabilmeniz için kurulmuş eşsiz bir platformdur.
Nelerin hakaret suçu kapsamına gireceğini değerlendirmeden önce, önemle belirtelim ki ilgili şartları sağlayan hakaretin hangi ortamında yapıldığının hiçbir önemi yoktur. Bir telefon görüşmesinde yapılabileceği gibi, yüz yüze ya da sosyal medya üzerinden de bu suçun işlenmesi mümkündür.
Hatta karşıdaki muhatapla doğrudan bir görüşme olmadan çekilecek bir video ya da yapılacak bir açıklama da, hakaret suçunu oluşması için zemin ve suçun işleniş bakımından oluşmasına neden olabilir.
Kişiye isnat edilen sözlü ya da fiziki eylemin, öncelikle kişinin onur ve haysiyetine bir saldırı niteliği taşıması gerekir. Hakaret suçunu içerecek sözlü ya da fiziki eylemlerden önemli bir kısmına, aşağıda yer verdik. Yapılan eylemin mevcut bir olayla ilişkisi olması durumunda, hakaret suçu oluşmamaktadır. Ancak yakıştırma şekilde yapılacak tacizler, hakaret suçunun işlenmesi anlamına gelmektedir. Kişiye hırsız, rüşvetçi, fahişe, dolandırıcı ve sahtekâr gibi farklı ithamlarda bulunmak, hakaret suçu kapsamında değerlendirilir. Kişinin bedeni rahatsızlıklarını aşağılayıcı bir şekilde belirtmek, hakaret suçunun oluşması için yeterlidir. Örnek; Topal, AİDS’li, kör, kel, psikopat, veremli gibi yakıştırmaların kişiyi küçük düşürücü ve onurunu rahatsızlığı nedeniyle kırıcı davranışların sergilenmesi, bu suçun oluşması için yeterli görülmektedir.
Şerefsiz, kavat, adi adam, alçak, pezevenk, adi kadın gibi isnatlarda, kesin olarak hakaret suçunu oluşturan olgulardır.
Her türlü küfür, hakaret suçunu oluşturur. Hakaretin, sadece bireye edilmesi söz konusu değildir. Kişinin milli ve manevi değerlerine, örf ve adetlerine edilebilecek küfür ve hakaretlerde suç teşkil etmektedir.
“Allah belanı versin”, “Cehennemin dibine git” gibi beddua içeren söylemler, hakaret suçuna girmeyip beddua kapsamında değerlendirilmektedir ve yasal olarak suç teşkil etmemektedir.
Hırsızlık ya da sahtekârlıkla suçlanan kişinin bu eylemleri yaptığı ispatlanırsa, bu yakıştırmaları yapan kişi hakaret suçunu işlemiş sayılmaz. Ancak ispat edilemediği aksi durumlarda, isnat edilen kişi onurunun zedelendiğini gerekçe göstererek hakaret davası açabilir ve zaten yapılan eylemde hakaret suçunu oluşturmuş olur.
Kişinin üzerine aşağılamak amacıyla işemek, aynı amaçla pislik atmak ya da benzeri davranışlarda bulunmakta, eylemin şekline göre hakaret kapsamında değerlendirilmektedir.
Hakaret etmenin cezası, yasalarca farklı şekilde düzenlenmiştir. Bunlar basit, nitelikli, alenen, kurul halindeki kamu görevlilerine hakaret, karşılıklı hakaret ve Cumhurbaşkanına hakaret suçlarıdır.
Kamu personeli olmayan kişilere karşı yapılan hakaretler, bu kapsama girmektedir. Bu suçu işleyen kişilere mahkemenin takdirine ve hakaretin niteliğine göre 3 ay ile 2 yıl arasında hapis cezası verilebilir ya da bu ceza adli para cezası şeklinde yürürlüğe konudur. Hem hapis, hem para cezası verilmesi söz konusu olmayıp, mahkeme ya hapis ya da para cezasına hükmetmelidir.
Hakarete uğrayan kişinin kamu personeli olması durumunda, nitelikli hakaret suçu oluşmaktadır. Kişiye doğrudan ya da görevinden dolayı hakaret edilmesiyle, suç gerçekleşir. Cezası ise 1 ile 2 yıl arasında hapis cezasıdır.
Özellikle kamuya açık alanlarda, televizyon programı gibi ortamlarda çok sayıda kişinin görüp duyabileceği şekillerde işlenen suçlardır. Kalabalık bir caddeye çıkarak kişiye hakaret edilmesi gibi durumlar da, bu kapsamda değerlendirilir. Ağırlaştırıcı nedenler olarak görülen bu suçun cezası, 125/4. Maddede belirtilmiş olup, hakaretin boyutuna göre ceza değişebilmektedir.
Mahkeme heyetine veya kurul halinde çalışan başka bir kamu topluluğuna hakaret edilmesi durumunda, suçun niteliğine göre alınacak ceza 4’te 1 oranından 4’te 3 oranına kadar artırılması söz konusudur.
129/3. Maddeye göre insanların birbirine karşılıklı olarak, hakaret etmesini kapsar. Bu suçların aynı zamanlarda yapılması şartı aranmayıp, birinin hakarete uğramasına karşılık olarak farklı bir zamanda cevap vermesi de söz konusudur. Bu durumda mahkeme, taraflardan birine ceza verebileceği gibi, iki tarafa da ceza verebilir ya da hiç ceza vermeyebilir. Bu durumda, iyi bir avukat desteği alınması gerekir. Karşılıklı hakaret olduğu için, cezanın 3’te 1 oranına kadar indirilmesi de söz konusudur.
Suçun işleniş biçimi gibi farklı unsurlar değerlendirilerek, 1 ile 4 yıl arasında hapis cezası verilmesini gerektiren hakaret suçlarından biridir. Halka açık yayın televizyonlar, kalabalık ortamlar ya da daha fazla insanın duyacağı ortamlarda yapılan hakaretlerde bu cezanın, 6’ta 1 oranında artırılması söz konusudur. Uzun yıllardır yasalarda mevcut olan bu suç, birçok insanın ceza almasına neden olmaktadır.
Son zamanlarda mahkemeleri meşgul eden konulardan biri olan hakaret kavramı hakkında detaylı bilgi sahibi olmamak, hakarete uğradığını iddia eden kişilerinde yasal olarak boşa zaman kaybına neden olmaktadır. Peki, hakaret nedir? Neler hakaret suçu kapsamına girer? Vereceğimiz bilgileri detaylı inceleyerek, size karşı takınılan tutumun hakaret suçu kapsamına girip girmeyeceğini rahatlıkla öğrenebilirsiniz.
Hakarete uğradığını düşünen kişi, hakaret eden kişi hakkında dava açarak hakkını yasal zeminlerde arayabilir. Aksi halde bu hakaretlerin devamı gelebileceği gibi mağdurun bu durumda herhangi bir eylemde bulunmaması nedeniyle, saldırganın hakaretlerini ağırlaştırması söz konusu olduğu gibi tehdit eylemi ya da doğrudan fiziki saldırıya geçme eylemlerini gerçekleştirilmesi söz konusu olabilir.
Kesinlikle karşı hakarette ya da tehditte bulunulmadan, hukuki yollara avukat kanalıyla başvuru yapılması en doğru olan yoldur. Hakaretvar.com olarak, sizlerin bu tip sorunlarınızın daha iyi şartlarda çözülmesi ve sonuca ulaşabilmeniz için, hukuki destek alabilmenize imkân sağlıyoruz.
Bir şahsa ya da kurumsal kimliğe karşı sarf edilen aşağılayıcı, küçültücü ve farklı alanlarda küçük düşürücü söz ve eylemler bütünüdür diyerek, hakaret nedir? Sorusuna genel bir cevap verebiliriz. Hakaret genellikle insanların onurlarının kırılmasına neden olan sözlü ya da fiziki eylemler bütünü olduğu gibi, toplumun değerlerine ve ticari önem taşıyan kurumsal kimliğe karşıda yapılabilmektedir. Ancak örnek mahkeme kararları, mahkemelerin hakarete uğradığını iddia eden kişilerin her başvurusunu hakaret olarak tanımlamadığı göstermektedir. En azından böyle durumlarda avukatlar vasıtasıyla hukuki yardım almak, hakarete uğrayan kişinin yasal haklarını sonuna kadar kullanılması ve haklılığını ispat edebilmesi adına önemlidir. Zaten hakaretvar.com internet sitesi de bu gibi durumlara farklı bir bakış açısı getirerek, sizlerin daha iyi bir hukuki hizmet ve destek alabilmeniz için kurulmuş eşsiz bir platformdur.
Nelerin hakaret suçu kapsamına gireceğini değerlendirmeden önce, önemle belirtelim ki ilgili şartları sağlayan hakaretin hangi ortamında yapıldığının hiçbir önemi yoktur. Bir telefon görüşmesinde yapılabileceği gibi, yüz yüze ya da sosyal medya üzerinden de bu suçun işlenmesi mümkündür.
Hatta karşıdaki muhatapla doğrudan bir görüşme olmadan çekilecek bir video ya da yapılacak bir açıklama da, hakaret suçunu oluşması için zemin ve suçun işleniş bakımından oluşmasına neden olabilir.
Kişiye isnat edilen sözlü ya da fiziki eylemin, öncelikle kişinin onur ve haysiyetine bir saldırı niteliği taşıması gerekir. Hakaret suçunu içerecek sözlü ya da fiziki eylemlerden önemli bir kısmına, aşağıda yer verdik. Yapılan eylemin mevcut bir olayla ilişkisi olması durumunda, hakaret suçu oluşmamaktadır. Ancak yakıştırma şekilde yapılacak tacizler, hakaret suçunun işlenmesi anlamına gelmektedir. Kişiye hırsız, rüşvetçi, fahişe, dolandırıcı ve sahtekâr gibi farklı ithamlarda bulunmak, hakaret suçu kapsamında değerlendirilir. Kişinin bedeni rahatsızlıklarını aşağılayıcı bir şekilde belirtmek, hakaret suçunun oluşması için yeterlidir. Örnek; Topal, AİDS’li, kör, kel, psikopat, veremli gibi yakıştırmaların kişiyi küçük düşürücü ve onurunu rahatsızlığı nedeniyle kırıcı davranışların sergilenmesi, bu suçun oluşması için yeterli görülmektedir.
Şerefsiz, kavat, adi adam, alçak, pezevenk, adi kadın gibi isnatlarda, kesin olarak hakaret suçunu oluşturan olgulardır.
Her türlü küfür, hakaret suçunu oluşturur. Hakaretin, sadece bireye edilmesi söz konusu değildir. Kişinin milli ve manevi değerlerine, örf ve adetlerine edilebilecek küfür ve hakaretlerde suç teşkil etmektedir.
“Allah belanı versin”, “Cehennemin dibine git” gibi beddua içeren söylemler, hakaret suçuna girmeyip beddua kapsamında değerlendirilmektedir ve yasal olarak suç teşkil etmemektedir.
Hırsızlık ya da sahtekârlıkla suçlanan kişinin bu eylemleri yaptığı ispatlanırsa, bu yakıştırmaları yapan kişi hakaret suçunu işlemiş sayılmaz. Ancak ispat edilemediği aksi durumlarda, isnat edilen kişi onurunun zedelendiğini gerekçe göstererek hakaret davası açabilir ve zaten yapılan eylemde hakaret suçunu oluşturmuş olur.
Kişinin üzerine aşağılamak amacıyla işemek, aynı amaçla pislik atmak ya da benzeri davranışlarda bulunmakta, eylemin şekline göre hakaret kapsamında değerlendirilmektedir.
Hakaret etmenin cezası, yasalarca farklı şekilde düzenlenmiştir. Bunlar basit, nitelikli, alenen, kurul halindeki kamu görevlilerine hakaret, karşılıklı hakaret ve Cumhurbaşkanına hakaret suçlarıdır.
Kamu personeli olmayan kişilere karşı yapılan hakaretler, bu kapsama girmektedir. Bu suçu işleyen kişilere mahkemenin takdirine ve hakaretin niteliğine göre 3 ay ile 2 yıl arasında hapis cezası verilebilir ya da bu ceza adli para cezası şeklinde yürürlüğe konudur. Hem hapis, hem para cezası verilmesi söz konusu olmayıp, mahkeme ya hapis ya da para cezasına hükmetmelidir.
Hakarete uğrayan kişinin kamu personeli olması durumunda, nitelikli hakaret suçu oluşmaktadır. Kişiye doğrudan ya da görevinden dolayı hakaret edilmesiyle, suç gerçekleşir. Cezası ise 1 ile 2 yıl arasında hapis cezasıdır.
Özellikle kamuya açık alanlarda, televizyon programı gibi ortamlarda çok sayıda kişinin görüp duyabileceği şekillerde işlenen suçlardır. Kalabalık bir caddeye çıkarak kişiye hakaret edilmesi gibi durumlar da, bu kapsamda değerlendirilir. Ağırlaştırıcı nedenler olarak görülen bu suçun cezası, 125/4. Maddede belirtilmiş olup, hakaretin boyutuna göre ceza değişebilmektedir.
Mahkeme heyetine veya kurul halinde çalışan başka bir kamu topluluğuna hakaret edilmesi durumunda, suçun niteliğine göre alınacak ceza 4’te 1 oranından 4’te 3 oranına kadar artırılması söz konusudur.
129/3. Maddeye göre insanların birbirine karşılıklı olarak, hakaret etmesini kapsar. Bu suçların aynı zamanlarda yapılması şartı aranmayıp, birinin hakarete uğramasına karşılık olarak farklı bir zamanda cevap vermesi de söz konusudur. Bu durumda mahkeme, taraflardan birine ceza verebileceği gibi, iki tarafa da ceza verebilir ya da hiç ceza vermeyebilir. Bu durumda, iyi bir avukat desteği alınması gerekir. Karşılıklı hakaret olduğu için, cezanın 3’te 1 oranına kadar indirilmesi de söz konusudur.
Suçun işleniş biçimi gibi farklı unsurlar değerlendirilerek, 1 ile 4 yıl arasında hapis cezası verilmesini gerektiren hakaret suçlarından biridir. Halka açık yayın televizyonlar, kalabalık ortamlar ya da daha fazla insanın duyacağı ortamlarda yapılan hakaretlerde bu cezanın, 6’ta 1 oranında artırılması söz konusudur. Uzun yıllardır yasalarda mevcut olan bu suç, birçok insanın ceza almasına neden olmaktadır.